Haber

Atık Suyun Halk Sağlığı İzlemesinde Kullanımı Önem Kazanıyor

Yaklaşık 4 yıldır devam eden atık sularda koronavirüs varlığına ilişkin araştırmalarda yeni gelişmeler yaşandı. Çalışmaların kapsamı genişletilerek ‘tek sağlık’ projesine dönüştü. Türkiye Su Enstitüsü’nden (SUEN) Prof. Bilge Alpaslan Kocamemi, ‘Küresel yaklaşım kapsamında Avrupa Birliği’nin öncülüğünde bir yönetmelik taslağı hazırlandı. Bu taslak direktifte dünyada ilk kez atık suyun halk sağlığı takibinde kullanılacak bir araç olacağı vurgulandı. Bu taslak direktif Avrupa Birliği’nde kabul edilmiştir. “Avrupa Birliği üyesi ülkeler, 2024 yılı itibarıyla atık sularında sadece Kovid-19’u değil aynı zamanda çocuk felci ve grip gibi insan sağlığını tehdit eden diğer virüs ve bakterileri de kontrol altına alabilecek. Her türlü hastalığın takibinde kullanılması zorunlu olacak. Bu da insan sağlığını tehdit ediyor” dedi.

Türkiye’nin koronavirüsle mücadeleye başladığı 2020 yılından bu yana, Türkiye Su Enstitüsü (SUEN) koordinasyonunda atıksu arıtma tesisleri girişlerinde kompozit atık su örneklerinde koronavirüs taraması sürüyor. 4 yıldır devam eden çalışmalar kapsamında 21 pilot il ve İstanbul’da incelemeler devam ederken, araştırma çalışmalarında da yeni gelişmeler yaşanıyor. Kovid-19 çalışmaları kapsam genişletilerek ‘tek sağlık’ projesine dönüştü. Proje olmaktan çıkıp enstitü haline gelecek çalışmalar kapsamında faaliyetler, dünya çapında halk sağlığının izlenmesinde rutin olarak kullanılan bir araca dönüşecek. Coronavirüsün yanı sıra domuz gribi, çocuk felci, kızamık gibi hastalıkların yanı sıra antibiyotik direnç genleri ve halk sağlığını tehdit eden bakterilerin takibinde de kullanılacak. Projenin değişen ve gelişen detaylarını anlatan Türkiye Su Enstitüsü (SUEN) Atıksularda Kovid-19 Takibi Proje Koordinatörü, Marmara Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. halk sağlığının izlenmesinde çok değerli bir araç. Kocamemi, “2025 yılından önce tüm Avrupa Birliği üyesi ülkelerde bu sistem zorunluluk olarak kurulacak.” Prof. Dr. Kocamemi, Türkiye’de atık sularda koronavirüsün hâlâ orta düzeylerde görüldüğünü hatırlattı. Kovid-19 yayılma haritaları, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın internet sitesinden takip edilebilecek.

DÜNYA ATIK SUYUN HALK SAĞLIĞININ İZLENMESİNDE ÇOK ÖNEMLİ OLDUĞUNU ANLIYOR

Prof. Proje kapsamında 4 yıldır Türkiye genelinde periyodik olarak atık su numuneleri toplanıyor ve Kovid-19 yayılım haritaları Tarım ve Orman Bakanlığı’nın internet sitesinde yayınlanmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yıl projede ciddi değişiklikler oldu. “Dünya, atık suyun halk sağlığının izlenmesinde çok önemli ve değerli bir araç olduğunu anlamıştır” dedi.

AB ÜLKELERİNDE İNSAN SAĞLIĞINI TEHDİT EDEN HASTALIKLARIN TAKİPÇİSİNDE KULLANILACAK

Prof. Dr. Kocamemi, ‘Bu nedenle küresel yaklaşım kapsamında Avrupa Birliği’nin öncülüğünde bir yönetmelik taslağı hazırlandı. Bu taslak direktifte dünyada ilk kez atık suyun halk sağlığı takibinde kullanılacak bir araç olacağı vurgulandı. Bu taslak direktif Avrupa Birliği’nde kabul edilmiştir. 2024 yılı itibarıyla Avrupa Birliği üyesi ülkelerin sadece Kovid-19’u değil aynı zamanda çocuk felci, grip gibi insan sağlığını tehdit eden diğer virüs ve bakterileri izlemek için de atık su kullanması zorunlu olacak. Bu sistem 2025 yılından önce tüm Avrupa Birliği üye ülkelerinde bir zorunluluk olarak kurulacak. “Küresel olduğu için, onu tüm dünyaya yaymak için büyük işler yapılmaktadır” dedi.

10. DÜNYA SU FORUMUNDA DÜNYAYA DUYURULACAK

Prof. Dr. Kocamemi, ‘SUEN de bu çalışmaların çok aktif bir parçası. Bu kapsamda dünyanın en büyük siyasi su etkinliği olan 10. Dünya Su Forumu kapsamında Mayıs ayında Endonezya’da Avrupa Birliği ile birlikte Türkiye Su Enstitüsü koordinasyonunda bakanlar düzeyinde bir oturum düzenlenecek. Dünyanın farklı kıta ve ülkelerinden sağlık, tarım, orman ve çevre bakanlarının katılacağı bu oturumda, bu küresel yaklaşımın ve atık suyun insan sağlığının izlenmesinde kullanımının önemine vurgu yapan tartışmalar gerçekleştirilecek. “Bu, küresel yaklaşımın dünyaya duyurulduğu ilk sefer olacak” dedi.

TEK SAĞLIK YAKLAŞIMININ ÖNEMİ ANLAŞILDI

Prof. Dr. Kocamemi, ‘Yeryüzündeki tüm canlılar aslında birbirleriyle iletişim halindedir. İnsanı bitkilerden, bitkileri hayvanlardan, hayvanları da çevreden ayırmak mümkün değildir. Tek sağlık yaklaşımı, insanların, çevrenin, bitkilerin, hayvanların hepsinin birbiriyle ilişkili olduğunu ve hepsinin bir arada ele alınması gerektiğini, yapılacak çalışmalarda tüm bu platformların bir arada düşünülmesi gerektiğini savunan bir yaklaşımdır. dışarı. Tek sağlık yaklaşımının ne kadar önemli olduğu Kovid-19 ile birlikte ortaya çıktı. “Tüm dünyada çok yüksek bir ilgiyle yeniden gündeme geldi” dedi.

ANTİBİYOTİK DİRENÇ GEN VE BAKTERİLERİN İZLENMESİNDE AYRICA KULLANILACAK

Prof. Küresel yaklaşımda özellikle düşük ve orta gelirli ülkelere yönelik bir miktar fon açılması planlandığından, proje sonunda küresel yaklaşım kapsamında bir genişleme yaşanacak. Bunlarla ilgili önemli planlar yapıldı. Bu planlar kapsamında önce Avrupa Birliği üyesi ülkeler, ardından küresel ölçekte komşu ülkeler ve ülkelerde, yavaş yavaş Kovid-19 olarak başlayan bu atık su gözetim çalışmaları, diğer virüs ve bakterilerin, hatta antibiyotik direncinin izlenmesi amacıyla kullanılıyor. genler ve bakteriler, Dünya Sağlık Örgütü’nün ‘sessiz salgını’. “Atık su sürveyansı, ‘olarak ilan ettikleri Kovid-19’dan çok daha önemli bir durum olarak bahsettikleri antibiyotik direnç genleri ve bakterilerin izlenmesinde etkin bir şekilde kullanılmaya başlayacak” dedi.

ERKEN UYARI SİSTEMİ İLK HEDEF

Prof. Bunun için harika şehirler var ve İstanbul da bu şehirlerden biri. Küresel konsorsiyumun ilk hedefi, başta uçuş trafiğinin yoğun olduğu şehirler olmak üzere dünya çapındaki uçuş ve havalimanlarından örnekler alarak bir erken uyarı sistemi oluşturmak. “İkinci amaç ise atık sularda yapılacak yeni nesil dizi analizlerinin kullanılması. Kovid-19 dışında adını bilmediğimiz yeni bir pandemik hastalık ortaya çıktığında atık su kullanılarak bunun önceden tespit edilmesi çok mümkün. “dedi.

COVİD-19 TÜRKİYE GENELİNDE ORTA YOĞUNLUKTA

Kocamemi, koronavirüs çalışmaları kapsamında, ‘Covid-19 şu anda tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de var ama bunun çok daha yüksek olduğu dönemleri de gördük. Özellikle İstanbul, Ankara, Konya gibi mega şehirlerde orta ya da yükseğe yakın seviyelerdeyken bazı şehirlerimizde çok düşük seviyelere de çıkabiliyor. “4 yıllık döneme bakıldığında Kovid-19 şu anda Türkiye genelinde orta yoğunlukta seyrediyor” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu